KELEBEKLERiN AŞKI

bir kalemden düşen kelamlarla uğraşıyor beynim.
bir günlük aşklar yaşanırken kırlarda,
uçsuz bucaksız gökyüzünü kıskanmak.

estetik bir zevk, bir coşku bazen.
ama aslında ben;
bulutların üzerine vuran güneş ışığının peşindeyim.
gökkuşağını yakalayıp,
gece yatağa yatmak varken;
uzanıp çimlere gökyüzündeki yıldızları
indirme , kaymadan yakalama çabası.
renklerin içine karıştırmak amaçlı,
işte hepsi bu...

hayal gücü yerine gerçek gücü hissetmektir ruhta,
uçmak o zaman mümkündür,
işte o zaman mümkündür,
sevgilinin camına düşmek yağmur damlası misali.

yoktur ne başı ne sonu,
önemsizdir gündüz ile gece
an kaç güne bedeldir
kaç saniye sürer düşünmek, anlatmadan evvel
kaç heceye sığar

dert pencereden pervaza kaymak değildir,
dert içeri girecek bir çatlak bulabilmektir,

dert bir su birikintisinin bir parçası olmamaktır,
kelebeklerin günün herhangi bir anında
konup da havalanamamalarına sebebiyet korkusudur sadece.

kelebekler aşık olduğu sürece,
güzelsindir...

TERDEM